BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS

Hürriyet

9 Kasım 2008 Pazar

KELİMELERİMİN SONSUZLUK VALSİ

Virgüllerle başladım hayatı yazmaya, resmetmeye. Kısa bir solukluk aralarda ruhumu dinlendirmeye çalıştım, şimdi anlıyorum bunu. Hata ya da doğru demeyeceğim geçmişime orada anılarımı bıraktım sadece ben. Yakan belki de yıkan anılar. Hesap vermeyeceğim, belki de dönüp de görmeyeceğim anılar. Eski bir yürek sancısı olmuş her şey. Güzellikle hatırlamak istediğim her anda biraz daha karabasanlaştırılmış bir hayat kırıntısı. Kırıntıları dilenciler toplar dedim anılara dönüp, sizi ait olduğunuz yere , sadaka mendillerine bırakıyorum. Yolda adım adı ilerlerken karşımda duran güneşin sıcaklığını hissettim o yaralı ve yorgun yüreğimde. Ölmeyen bir şeyler varmış hala bende dedim ve sevindim çocukça. Hala güneş ısıtıyor beni….


Yeni bir serüven miydi yaşamaya ve yazmaya başladığım? Gülücükler kulaklarımda, ilk gülüş, ilk bakış, ilk dokunuş. Küçük sıcacık bir el yüzümde gezindi, ısınıyordu heryerim. Deniz rengi gözlerdi içime işleyen, küçük ve yumuk yumuk. Anılarımın içinde kıymetli olan sendin deniz gözlüm. Belki de hayatın ta kendisiydin sen. Birkaç yıl önce seninle yeniden başlayan ve değişen bir yaşamdı her şey. Unutulmayan, terk edilemeyen bir aşktın sen. Mavilikleri görmek için denize bakmama gerek yoktu, sendin benim okyanusum……


Sonsuzluk işaretine yerini bıraktı bütün noktalamalar. Hayat imlaya isyan içindeydi sanki, bitmeyecek bir masal, bitmeyen cümleler hatta kelimeler. Uzadıkça uzadı sevdalar, mutluluklar. Yorgunluklar yoktu artık hecelerimde. Tekrarlanmaktan bir kenarda sızan kelimelerim şimdi valsler içinde dökülüyor sayfalara. Giden bir anının ardından tutulan yas bitti. Sana tutunuyorum şimdi, okyanusumdaki yosunlar gibi. Yeşille mavinin yan yana duşuru ve itiraf edilmemiş sevdalar gibi.


‘Aşkın rengi nedir?’ dedim birine. Söyleseydi ben aşkı bilmem diye yalanlarının peşinden gitmezdim. Sana geç kalışıma onu sebep tuttum deniz gözlüm. Karalar bağlamış, belki de küflenmiş yüreğine mahkum etmek istedi beni. Kendi yalan dünyasında hapsolmuş yüreğinin yanına benimkini de kelepçelerle bağlamak . Hırsız gibi hayatlardan günleri çalan, kendine ait hiçbir şeyi olmayan kara kapkara insanlar, korkuyorum onlardan. Ufacık pembe bir şey istedim bu hayattan. Saf olsun sevdalar, anılar, bakışlar.Senin bana elini uzatışına benzesin her şey.


Kelimelerin valsine eşlik etmeye geldim gözlerinde ruhum. Gözlerimi kapatıp seninle iki dakika istiyorum şimdi. Bulutlara uzandım seninle, beyaz kocaman pamuk bulutların altından gördüğüm mavi de senin gözlerin gibi. İşte bu , ruhumu ve yüreğimi alıp da giden, arındıran , dinlendiren sevdamsın. Gözlerinle gül bana, başını çevirip. Rüzgarda uçuşsun saçlarımız, güneş ısıtmasın yaksın bu defa. Artık kelimelerim dansediyor sonsuzluk senfonisinde. Ne virgül, ne nokta. Sadece sen, sonsuzluk işareti her hecemde….



MAVİSİHİR

0 yorum: