BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS

Hürriyet

22 Nisan 2009 Çarşamba

SEVGİLİ ÖFKE

Bunca yıl olanların hepsine öfke duyuyorum içten içe. Şu sabah serinliği bile içimdeki ateşi söndüremedi. Balkonda izlerken sabahın ilk ışıklarını soğuk havanın iliklerime işleyişinden haberdar olmama rağmen, kızgınlığım geçmiyordu. Senin gözlerine bakarak sarf edilecek birkaç cümlem vardı aslında ama korkaklığın bedeli olarak sen kaçmayı yeğledin. Kaçtın, gittin, kırdın. Sabahları yeniden doğan güneş öfkeme de uğrasın istiyorum. Yeniden doğmak ve yaşama sarılmak istiyorum herkesten daha fazla. Balkonumda her sabah hem öfkemi ısıtmak, hem de bir köşeden sen çıkarsın da görebilir miyim acaba diye düşünüyorum. Bekliyorum, belki öfkemi belki de özlemimi doyurmak istiyorum seni görerek.


Birkaç cümleyle, yüzüme inen tokatı hatırlayınca, gerçeklerin içinde olduğumu hatırlıyorum. Yalan ya da gerçek, öfkemin doğduğu noktaya bakınca gerideki anıların üzerinde kara kızıl bir bulutun dolaştığını görüyorum. Sevmelere, özlemlere dair yazılan satırları okuyorum o bulutlarda. Yalan sözler dolaşıyor eteklerimde. Ben başı bulutlara değen bir dağım, sen eteğimde yaşamaya çalışan susuz bir dere. Yalvaran gözlerle zirveme bakıyorsun, merhamet ve su istiyorsun benden. Bulutların vereceğini benden bekliyorsun. Ben öfkemi karşıma alıp bulutlara salıyorum. Anlaşma yapıyorum önce, ikimize ayrı yağmurları yağdıracağına dair söz alıyorum öfkemden ve bulutlardan.



Unutma kendi cümlelerini kurabildiğin zaman yaz bana,
Başkasından aldıklarını istemiyorum
Yüreğin konuşsun benimle, gözlerin dokunsun gözlerime.
Bu kadar büyük bir sevdayı ver bana cesaretin varsa.
Aşkın kadar kendin de özel olmalısın
Senin konuştuğunu bir ben anlamalıyım
Öfkemin ateşine su, aşkıma körük olmalısın
Sen vazgeçemediğim, ben sen olmalıyım.
Beni kendinde bulabildiğinde gel bana.
Emanet sevdalılardan değilim ben
Bir gönlüm var benim verilecek
Kıymet bileceksen talip ol gönlüme
Bedenim yok benim, yüreğim oldu tenim ellerim
Susuzluğum asıl sevilmeyedir.
Sevmelere kandırabileceksen gel bana
Yarın, öbür gün, ölüme dek kalabileceksen gel
Ben gidiyorum demelere öfkeliyim ben
Ölüme kalacaksan gel gönlüme.....



Anlaşma şartlarım da sevdaya çıkıyor aslında. Tüm öfkelerin, kinlerin ve özlemlerin çıktığı yere. Sana tüm yollarım diyebildiğim, diyebileceğim bir güne uyanmak istiyorum ben bu gün. Elimde bir balta, önüme çıkan her şeyi biçip, ortadan kaldırmak istiyorum zaman zaman. Yolunu kaybetmiş bir oduncu olmalıyım belki de. Aslında canlı olan ama cansız olduğunu düşündüğümüz her şeyi hayatımda barındırıyorum. Sen bir köşede durmuş beni izliyorsun. Öfkemle kendimi yakışımı, sana ulaşmaya çalıştığımda kollarımın çalılara sürterek kanayışını görüyorsun. Bekliyorsun öylece. Ben daha da öfkeleniyorum. Senin beni çekip alacağını sandığım her dakika daha da sürükleniyorum karanlık ormana. Ben koca dağ, küçücük bir ceylan oluyorum. Ter içinde uyanışımı hatırlıyorum. Sonra yine alacakaranlık, balkon ve sabahın serinliği. Öfkem hala benimle, ensemde, kucağımda, yüreğimde. Belki sen diyerek alıyorum onu kucağıma, sen diyerek okşuyorum saçlarını. Sen diyerek bakıyorum uzun uzun gözlerine. Soğuk sararken bedenimi hafiften her sabahki gibi,yeniden sana ve hesaplarıma dair düşüncelere dalıyorum. Bir gün diyorum, her şey …



Şiirlere, şarkılara dolan bir masal olmuş bu yaşam. Her notasından, her hecesinden ayrı hüzünlerin ve öfkelerin aktığı, sokak lambalarında kelebeklerin son danslarını yaptığı bir yaşam. Biteviye yaşanan bir özlemin içinden doğan öfkeleri saldım şarkılarla alem-i cihana. Mor salkımlara benzetiyorum seni. Karşıdan o kadar gösterişlisin ki, yakından bakıp dokununca benim gibi hemen süzülüyorsun sen de. Belki de birbirimize bu kadar benzeyişimiz bağlıyor bizi yaşama. Seni kendimde, kendimi sende buluyorum bazı anlar. Uzak olmak, özlemlerin şehrinde öfkeyle yaşamak…



Öfkeme şarkılar söyletme vaktidir şimdi. Son bir serenat yapalım bu pencerenin altında ve sonra gidelim kendimizi bulmaya. Bir yerlerde kesişecek bir yol bizimki aslında. Ya öfke yağmurlarında, ya da sevda bulutlarında bulacağız yaşamın iplerini ve çekeceğiz kendimize. İpin ucu sen, ipin diğer ucu ben. Ama bu öfke aslında hep sendin, içimde büyüttüm seni. Sabahın ışığıyla suladım belki, ölmeyesin diye. Yeni güne öfkeyle başlarken sen yine içimdeydin, benimleydin. Sevgili öfkem, yık geçir her şeyi. Verdim iplerimi senin eline, varsın sevdayı senin yolundan bulayım.



Ve kendi cümlelerinle gel bana….




Mavisihir

0 yorum: