BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS

Hürriyet

9 Eylül 2009 Çarşamba

EY AŞK! NERDESİN?

Nerede olduğunu biliyorum aşkın ama söylemeyeceğim sana. Yaramaz bir çocuk gibi kendime saklayacağım her şeyi. “Ben buldum, ben gördüm, ben tanıdım…Kıskananlar çatlasın” der gibi dolanacağım ortalarda ellerimi savurarak. “Bir taşı kaldırdım altından aşk çıktı” demeyeceğim. Hatta su içtiğim bardakta benden önce onun iz bıraktığını hiç kimseye söylemeyeceğim. Sırtımı dayadığım ağaçtan düşen meyvenin “O” olduğunu asla bilemeyeceksin, tadının sana benzediğini de…Aslında, senin aşk olduğunu da bilmiyorsun. Gözlerinin denizi ve gökyüzünü izlettirdiğini de.



Güzel olan ne biliyor musun? Herkes deli gibi seni ararken, ben seni bulmanın erişilmez huzurunu yaşıyorum. Köşede saklandığım yerden izleyip onları, gizlice gülüyorum. Çocukça tadını çıkarıyorum seni tanımanın, bilmenin ve seni yaşamanın. Hatta küçük bir çocuğu izliyorum köşe başında durmuş. Parkta bir o yana, bir bu yana koşuşturmasını seyrediyorum. Onunla birlikte zevkine varıyorum içine daldığı oyunun. Ben aşkı buldum, yüreğim büyüdü, kanatlarım çıktı. Oyunlara daha bir merak salar oldum. Çocuk oldum, çocukça sevdim ve sakladım seni.



Afişlere yazdılar…
”Ey Aşk! Nerdesin?”
“Ben biliyorum ama söylemem kimselere” dedim. Dedim ama gözüme bakan, güldü geçti. Anladılar sanırım. Olsun, yine de söylemem senin nerede olduğunu. Yüreğimi açıp bakamazlar ya…Hınzırca gülümsüyorum hayata. Kocaman bir zafer kazandım ben, seni kendime sakladım. Seni yüreğime bağladım. Avuçlarında bıraktım benimkini. Seslenirken sokaklarda yalpalıyordum. Aradığım neydi, kimdi? “Hey ! Geldin ama gitmek yok. Sonsuzluğa imza atıyorsun, bu ruha eş oluyorsun.”




Nasıl saklıyorum ama aşkın nerede olduğunu? Asla söyleyemem size, gelip de benim ufacık yüreğime konduğunu. Söyleyemem, penceremin önündeki küçük kuşun gagasında durduğunu. Söyleyemem, o geldiğinde yeniden doğduğumu…




Mavisihir

0 yorum: