BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS

Hürriyet

23 Eylül 2009 Çarşamba

SEVMEK...





Ekmeğe, suya kanar gibi sevmek...
Ölüme koşar gibi sevmek...
Yeter mi sevgiyi böyle anlatmak?

Daha, daha, anlatmak gerek... Sevmeye daldı mı insan, uçar gider ruhu bu alemlerden.

Sevgiyi bilen anlatamaz sevgiyi. Der ki; yüzmeyi bilmeyen bir insana denizi anlatmaya benzer sevgiyi anlatmak. Ne benim kelimelerim yeter, ne de onun hayalleri.

Yaşamak, sevmek lazım. İlle de sevmek...

Son nefesine kadar sadece onun kokusunu duymak lazım. Çiçek bahçelerinde koşarken bile, binlerce kokunun rengin arasından onu seçmek lazım. Her yerde bulmak lazım…

Mum alevi gibi zayıf olamaz sevmek. Kasırgalar bile esse, sönmez alevi.

Bir gündüz düşü olmalı sevmek. Geceleri beklememeli görülmek için. Günün aydınlığında sarmalı rüyaları, geceleri yıldızlardan bir yorgan olmalı hayata.

Yüzebilmek, balık olabilmek…Sevmek, bunlara giden yol mu? Okyanus mavilerine mi çıkar sonu, yoksa som bir yeşilde mi yiter yürekler?

Sevmeyi, sevmeleri bilmiyorum ben… Bilmiyordum… Bildim, öğrendim ve sevdim seni tüm acemiliğimle…

Yüzmeyi bilmem ben, korkarım denizden. Sevsem de korkarım. Beni de içine alır tümden diye kaçarım…

Tüm med-cezirlerimle , tüm girdaplarımla, tüm yangınlarım ve sağanaklarımla…
Benliğimin içine düşen korla, yüreğimi lime lime eden hasretle…
Seninle, senin bendeki saf halinle…
Katre katre sana aktığım sokaklardan, topladığım hülyalarımla…
Seviyorum…


Gör işte! Seni sevmelerimi ve sende ebedi kalışlarımı gör…


Mavisihir

0 yorum: