BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS

Hürriyet

28 Ekim 2009 Çarşamba

SENİ DUYMAYALI O KADAR ÇOK OLDU Kİ!

Ruhuma çok ağır geldiğin gecelerim var benim bu günlerde. Özlemleri, şüpheleri beslediğim, içimi kemiren bir zan’ın düştüğü geceler. Kefemde biriken sorularım, bunlara bu güne kadar kendimin verdiği havada asılı kalan cevaplarım var. Geceden daha kara kuşlar, dolanıyor göz bebeklerimde. Senin yüzünü düşlüyorum, siliniveriyor. Sesin, yüzün, kokun, sen, silineceksiniz hatırımdan diye korkuyorum. Ben seni sevdim seveli, bekleyerek yaşıyorum. Yorgunluğuma bakmadan beni bu sevdanın içine çekip alışına kızıyorum bazen. Kızıyorum, bağırıyorum kendi kendime. Kavgalarımı sana duyurmadan bitiriyorum. Yollarda da sensiz yürüyorum.


Yerine koyuyorum kendimi, boğuluyorum. Seni kendi yerime koymaya çalışıyorum, seni koparamıyorum oradan. Nasıl bir kuvvet bu, nasıl bir kader? Keşke! “Keşke gelsen” diyorum. Keşkeler başlayınca, biliyorum ki ardından pişmanlıklar gelir. Ben sana gelemediğim için, elinden tutamadığım için yüreğim acımaya başlıyor. Akıyor gözlerim yanaklarımdan sana doğru. Damla damla dalıyorum sana…


İncineceksin diye sana dokunmaya kıyamıyorken ben, hayatın zulmüne kızıyorum. Ben kovalıyorum, gidip buluyor bir köşeden sessizce seni. Kendi zulümlerimi eziyorum ayaklarımla. Bulutlara basa basa gezelim istiyorum mavilerin üzerinde. Her noktamda sen ol istiyorum. Bu, özlemi karabasanlaştıran kara geceler, gitsin istiyorum. Gitsin de; geceme de, gündüzüme de sen dol istiyorum. Seni, sadece kendime istiyorum. Özlem dağlarının ardındaki diyardan gelen sevgili… Masalımın başı, rüyalarımın sonuncusu, sevdiğim, göz nurum, ruhum… Öyle bir deryada seviyorum ki seni, gözlerimden başka bir yerden okumayacağın bir masal bu. Gel, oku! Ben de dinleyeyim seni, senden. Seni duymayalı o kadar çok oldu ki!


Seni duymayalı, koklamayalı o kadar çok oldu ki! Unuturum diye korkuyorum. İçime kazıdığım resmine bakıyorum açıp. Kara geceleri böyle kovalıyorum üzerimden. Karabasanlara da senin sevdiğin şarkıları dinletiyorum. Fondaki ses, çok tanıdık. Sen! Her şey sana çıkarken, ben özleminin ortasında kimsesiz kalıyorum. Sen çepeçevre beni sarmışken, sensiz kalıyorum. Seni hangi anıma çizmedim diye düşünüyorum. Eksik kalan ne, senden mi yoksa benden mi koptu/kopamadı bir şeyler? Of! Hala mı uzaktasın sevgili? Oysa ben, hep aynı pencerede bekliyorum seni…



Mavisihir

0 yorum: