BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS

Hürriyet

31 Ocak 2010 Pazar

TEK BİR CÜMLE


Bir cümleye borçluyduk herşeyi. Ağzından çıkan tek bir cümle aldı bizi, götürdü bilinmez bir şehre. Evire çevire kullandık o kelimeleri, tükettik. Uzaklaştık , kaybolduk an geldi. Devrik işaretlerin altında sakladık ruhlarımızı. Ellerimizi karanlığa uzatıp birbirimizi ebeleme yarışına girdik. Kim galip, kim mağlup? Zaferlerin ve yenilgilerin tadına vardığımızı sandık. Kaybedişlerin unutulan onurunu, biz de bulamadık. Onursuz kaldık, bizsiz kaldık, yalnızlaştık.

Yalnızlaştık evet, kalabalıkların arasına her girdiğimizde birbirimizi kaybederek yaptık bunu. Nice sevdaları, nice sesleri görmedik takındığımız körlüğümüzle. Bir kendimiz vardık, bir Ben’in düşünüyorduk. Bencillik ummanında kulaç atarken, her gün yüreğimiz saran yorgunluklarla ölüyorduk. Yok olmak… Yok olmayı, var olmakla karıştırdık. Etrafında pervane olduğumuz tek bir cümleye kul olduk, oysa daha neler vardı bekleyen ve beklenilen.

Karıştırdığımız bunlarla kalmadı. Kendimizle birlikte, tüm varlık ispatındaki yürekleri de mahkum ettik. Bizimle birlikte aynı zindana tıktık kelimelerimizi, şarkılarımızı ve kokularımızı. Çiçeklerimizi soldurduk. Korktuk, kaçtık, yakalandık. Acizliğimizle alay ettiğimizi sanıp, inkar ettik. Kaybettiklerimizin yasını tutmadık, pişman olmadık. Yaşanmışlıkları, dehlizlerde kaybolmaya bıraktık. Biz neydik, kimdik?

Bir cümleye mahkum olanlardık bizler.Tek bir cümleyle hayatlarını alaşağı edenlerdik, tüketenlerdik. Bazen kendimizi erişilmez görüp böbürlenen, bazen de yaramazlıklarının cezasından kaçan küçük birer çocuk. Duvarlara tırmandık, arka yüzlerini karaladık. Kendimizi saklamanın tek acizce yolu buydu. Arka yüzlere yazılan öykülerde kimse okuyamazdı, kimse tanıyamaz, kimse bilemezdi korkaklığımızı. Her gün biraz daha içine dalıp, deldiğimiz hayatın nesinden kaçıyorduk ki? Ya da neden kendimizi kandırıp, kaçıyoruz sanıyorduk. Oysa, herşey bir göz ucu bakışta açığa çıkıyordu. Orada saklanmak yoktu.

Gözlerin içine bakmaya gerek yoktu, görmek için. Göz ucuyla bakışlarda ele verirdi insan kendini. Kaçırışlarda ilan ederdi yalancılığını. Korkularla da, güvenilmezliğini resmederdi. Ne yorgunlukları ve kurbanları barındırdı hayat. Bizi de kucaklardı elbet ve kucakladı da, tüm mahkum olmuşluklarımıza rağmen. Tek bir cümleydi ama yanlıştı. Doğru olansa, avucumdaydı. Terden sırıksıklam olmuş kelimeleriyle….

Mavisihir

0 yorum: