Gece kör, ben sarhoşum. Anılar boz bulanık belleğimde. Sen
ise, adını koyamadığım acı bir anısın, ya da tadını unuttuğum şarap.
Defalarca söylediğim yalanlarıma inanıyorum artık.
“Sevmiyorum” diye haykırıyorum yalnızlığımda. Evet, yalnızlığımda. Çünkü kimse
duymuyor bu çığlıkları. Gerçek, gün gibi ortada…
Yalan haykırışların arasında bırakıp gittin beni sevgili…
Dilimin dönmediği cümleler kuruyorum rüyalarımda. Çağrılar bırakıyorum düşlerine. Uykusuz geçecek
gecelerde, zorla uyuyorum yüzüne olan hasretim yüzünden. Belki bir gün…
Belki, gelirsin…
Belki, sana olan körlüğüm geçer gelişinle. Gözlerimden
geçecek bir ışık aydınlatır beni.
Yeniden “ışığım” diye seslenirim sana.
Belki yine, beraber seviniriz Perşembe gecelerinde…
Acıyor…
Acıdan daha başkasın sen. Kanıma karıştın o ilk bakışınla.
Artık, en içime çöreklenen adsın…
Yüreğine değen bir nefes olmayı diledim şimdi. Teninde gezinen bir damla terdeki tuz ya da…
Sevgili, azıcık bak gözlerime ve bizi hatırla…
Funda Kocaevli
0 yorum:
Yorum Gönder