BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS

Hürriyet

13 Mayıs 2011 Cuma

AŞKA DAİR ŞİZOFRENİK SÖYLEMLER-8




Şüphe kemirmeye başlayınca insanın beynini, dehlizlerden yılanlar çıkmaya başlar. Karanlık kalmış tüm sokaklara dağılır sürüngenler ve adsız bir yangın çıkar aydınlığın tam ortasında, onu da karanlığa sürükleyen...

Direndikçe alevlere kapılırsınız. Direndikçe yaralanır, kanarsınız. Direndikçe, anlamsız gelir mutlu olduğunuz anlar ve sırt çevirirsiniz güneşe.

Artık karanlığa aitsiniz...

Geride kalan yalancı aydınlığa dönüp bakarsınız ilk zamanlarda. Zihinde dolaşıp duran acabalar ve keşkelere sahip oluverirsiniz birden. Kendinize sordukça bu soruları, cevap anahtarının sizin elinizdeki işaretli forma uymadığını görürsünüz. “Son dönemin şifre modasına katılan bir aldatmaca mıdır?” diye durup düşünmeye başlarsınız.

Aşkın modası olur mu?

Olmaz!

Peki, yalanın modası olur mu?

Olur!

Kim neyi aldatmayı hedeflerse hedeflesin, önce kendisini aldatır her zaman. Şu da var, acaba aldanır mıyız? Şüphe, öyle belalı bir sanrıdır ki; çıkmaz insanın ruhundan. Acabalarla sürecek bir yaşamın, zehir zemberek yaşanacak aşkların kapısını açar hep insanın önüne.

Sözler verilir en sarhoş zamanlarda. Rakı masalarında bulmadan kafayı, aşk bulutlarının yağmurlarında çakırkeyif olmuşsunuzdur. Mezeniz bir çift göz olur bazen, bazen dudaklarınızdan dökülen itiraflar, bazen de küçük ya da büyük yalanlar.

Yüreğinize düşen bu aşk kokulu şekerlemeleri tüketmeye başlarsınız. Kısa sevinçlerle kandırılır karşılıklı yürekler. Gözler, o anki manzaranın tadını çıkarmaya başlar. Karanlık kapının hemen ardında pusu kurmaktadır sessizce. Karanlığın adı, şüphedir.

Yakalanılabilecek en onulmaz yaradır, şüphe. Gelip de yerleşmeye görsün ruhun bir yanına. Sağına soluna baksa kara, önüne arkasına baksa yine kara. Soruların kol gezdiği bir masal oluverir aşk. Cevaplarını aramakla geçecek olan zamanı kaybeder âşık. Sanrıların içinde, yakalanılan sancılı nöbetler bitiriverir sevdaları. Baharla renklenen bahçedeki sardunyalar küser, açmazlar güneşe inat.

Şizofrenik bir sanrıyla harcadım sevdamı. .Hastalıklı bir şüphe bulutu çöktü gönlüme. Delirdim yeniden bu deli halimle. Yetmedi yaşadığım yarısı var, yarısı yok olan dünyam. Aştım her şeyi, her yeri, onun dünyasını da işgal etmek istedim. Şüpheci bir sevdaya düştüm, mahkûm ettim O’nu da.

Yapmasa mıydım?

Yaptım!

Şüphe beni işgal etti, ben onun ruhunu. Savaşın adı Şizofrenik Aşk…

Mavisihir