BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS

Hürriyet

28 Mayıs 2013 Salı

Aşka Dair Şizofrenik Söylemler-13

Öbek öbek çöktü içime sensizlik. Yüreğim sensizliğin nöbetlerinde sanrılı saatler yaşarken, sen kendi halinde, belki de beni özlerken geçiriyordun zamanı.

Bitmiştik, ben istemiştim hepsini ve her şeyi. Yıkılmaya yüz tutuyordu hayatımda her şey. Kuru bir yalan dolanıyordu dillerde benim nazarımda.  Bakıyordum yüzüne, aşkı görüyordum. Ardına baktığımda, karanlık bir bulut dolanıyordu. Yağmuru, yine gözlerime inecek diye kaçtım.
Ağlamaya takatim yoktu…

Özlüyordum, özlüyorum sevgili. Ellerimde hayali bir dokunuş var sana dair. Hep aynı koku, hep aynı anılar, senin tebessümüne dair.

Ayrılık taşıyan sevdalar, ne kadar ağırmış!

Mevsimlerden yaz, buralar kış. Yokluk, soğuk be sevgili!
Yalnızlığı harcamak için debelenmekmiş, aşk. Bazen de, karakışta bir kucakta sıcacık bir köşe bulmak.

Uyanıkken anıların çarpmıyor gözlerime. “Düşlerime musallat oldun” desem yeri var. Rüyada kokar mı çiçekler?
Ben kokluyorum hepsini, sen gibi…

Rüyada ağrır mı insanın içi? Ben her uyanışımda, düşten kalma bir acıyla uyanıyorum.
Aşk’tandır değil mi?
Bilmiyorum sevgili…

Seni bilmediğim gibi, kendimi de bilmiyorum. Suretin yok. Silinmişlik var desem de, olmadığını biliyorum aslında.
O zaman, “aşk da yok” diyor aklım, yüreğime savaş ilan ilan edercesine…
Yok musun sevgili?

Varoluşunun delili olsam; yeniden, yeniden doğardım bu hayata.  Her seferinde, adını haykırırcasına alırdım ilk nefesi. Sonra, her solukta, daha fazla sevmek olurdu adım…

Dünyanın oluşundan bu güne dek süren aşk, vardı içimizde. Lafın gelişiydi belki, ama öyleydi. Sevebilirdim…
Sevdim…
Seviyorum…

Aşk’ı çekimlemekle geçti hayat, Aşk’ı aramakla tükendi zaman. Ölüm geldi çattı, Aşk yine kapıdaydı. “Kursağında kalacak” gibi baktı…

Kırmızı bir zamanı çekimledi gözler, kelimeler savruldu başıboş sarhoşlar gibi. İçmemişlerdi belki şarabı ama sen vardın sevgili…
“Sen” demek, “Aşk” demekti…

Düş’tün…
Gerçekliğini sorgulamaya zamanımın olmadığı bir şey. Sabahına unutmak istediğim, günü sensiz geçirdiğim bir şey…
“Ruhsuzsun” der gibi bakma!
Seni özlemek, kolay değil…  Hele de, âlem sensizliği giyinmişken üzerine.

Asılsız bir melankolinin elinde debeleniyorum şimdi. “Sat anasını Aşk’ın” diyorum, nasıl olsa yalan gerisi…
Yalansın ama gel de düşlerime sor sen onu…


Funda Kocaevli